Avrupa’nın hayatta kalma rehberi: Vazgeçilmesi gereken 5 lüks – Son Dakika Dünya Haberleri

Ukrayna’da dördüncü yılına giren savaş ve ABD’de Donald Trump’ın üç aydır sürdürdüğü agresif politikalar, “sismik” değişimlere neden oldu. İngiliz Economist dergisinin haberinde, şu ifadelere yer verildi:

“İflastan kaçınmak için uşakları ve hizmetçileri kovması gerektiğini yavaş da olsa fark eden çökmüş bir aristokrat aile gibi, Avrupa da artık karşılayamayacağı siyasi lüksleri terk etmelidir.” 

İNGİLTERE İLE İLİŞKİLER

İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılan ilk ülke olduğu 2020’den bu yana Londra ile karşı karşıya gelmek Brüksel için “suçlu bir zevk.” Economist’e göre Brexit takip edilmesi gereken bir model değil, kaçınılması gereken bir örnek. İngiltere, Avrupa’nın Ukrayna’daki rolünü arttırabilecek askeri, jeopolitik ve endüstriyel güce sahip.

ÜÇÜNCÜ ÜLKELERE ÖNERİLER

Avrupa’nın üçüncü ülkelere yönelik yaklaşımı da kendi kendini yenilgiye uğratıyor. AB yıllardır kendi kurallarını (çevre, işgücü vs.) sınırlarının ötesine dayatmaya çalışmış, Brüksel bürokratları da “Brüksel etkisi” olarak adlandırılan, Avrupa’nın düzenlemeler yoluyla küresel standartları belirleme becerisinin keyfini çıkarmıştır.

Ancak şimdi Avrupa’nın ABD korumacılığını telafi etmek için acilen ticaret anlaşmalarına ihtiyacı var. Gerçekte küçülürken ekonomik bir dev gibi davranmak, göze alınamayacak bir lüks.

RAPORLAR ÇEKMECELERDE KALDI

Bazı bürokratik engeller kaldırılmaya başlandı. Ancak AB’nin kendi içinde bile pek çok engel varlığını sürdürüyor. Economist’e göre eğer ABD ile ticari ilişkiler tökezliyorsa, 27 üye ülke kendi aralarındaki ticareti arttırmalı. Bunun yerine, hizmetlerin önündeki idari engeller (IMFye göre) yüzde 110’luk bir gümrük vergisine tekabül ediyor.

Brüksel, tek pazarın derinleştirilmesine ilişkin çok sayfalı raporlar sipariş ediyor ve sonra bunları görmezden geliyor. Örnek olarak, eski İtalya Başbakanı Mario Draghi’nin 2023 yılında yayınladığı ve bir dizi mantıklı öneri içeren 400 sayfalık rapor hala çekmecelerde duruyor.

YAŞLANAN NÜFUS VE ETKİSİZ ÇÖZÜMLER

Avrupa’nın pahalı alışkanlıklarından bir diğeri de sorunları savunulamaz hale gelene kadar ertelemek. Örneğin yaşlanan nüfus. 1980 yılında her emekliye beş işçi düşüyordu. Bugün bu sayı 3 ve 2050’de sadece 2 olacak.

Bariz çözümler gerçekçi olmadığı ya da siyasi açıdan zor olduğu gerekçesiyle reddediliyor. Doğum oranlarını arttırmak başarısız oldu, kitlesel göç, siyasi muhalefete neden oluyor ve emeklilik yaşını ortalama yaşam süresine bağlamak hala tabu olarak görülüyor. Artık karşılanamayacak bir başka lüks.

NATO VE SAVUNMA SORUNU

Avrupa, Soğuk Savaş sonrası elde ettiği “barış getirisini” askeri yükümlülüklerini göz ardı ederek sosyal harcamalara harcadı.
İtalya ve Belçika gibi bazı ülkeler, 2014’ten bu yana NATO’da kabul edilen yüzde 2’lik savunma harcaması hedefine daha yeni yaklaşmaya başladı.

Şimdi ise yüzde 3 ya da daha fazlasını vaat ediyorlar ama bunu nasıl finanse edeceklerini söylemiyorlar. Economist, ikilemlerin olmadığına inanmanın çok uzun süredir devam eden bir yanılsama olduğu uyarısında bulunuyor.